Cumartesi, Ağustos 27, 2011

Nook ve Android üzerine güzelleme

Tatile gitmeden önceydi. Bundan sonraki yazımda uzun uzadıya anlatacağım tatilimizi Almanya, Belçika ve Hollanda'yı içeren bir rotada yapmayı planlayınca anladık ki diğer gezilerimizde olduğu gibi bir küçük Dost kitabı veya bir tane Rough Guide bizi kesmeyecek. Bulduğumuz sayısız pdf kaynaktan yararlanmak için bir e-book reader alma zamanı gelmişti. Bunun yanıda tatilde laptop taşımaktansa e-maillerimize, sosyal medya ihtiyacımıza da cevap verecek bir tablet alsak tadından yenmeyecekti. Ben de ne vakittir bu Android olayına bir merak içindeydim. Acaba iPhone alarak hakikaten etrafında çokça bulunan Android telefon severlerin tattığı hangi zevklerden mahrum kalıyordum? Bu arada tablet teknolojisinin oturmaması, tatilden önce çok para harcamamak adına da bütçemi olabildiğince düşük tutmaya çalışıyordum. Araştırmalar esnasında alt sınırın en az Android 2.2 destekleyen bir cihaz olması gerektiğini keşfetmem çok zaman almadı. Derken 7" Samsung'a karar vermek üzere iken o esnada iş yerinden bir ekibin A.B.D'de olmasını da fırsat bilip sıkı bir kullanıcı kitlesi olan ve tablet için tasarlanmış ilk Android sürümü Honeycomb'a yükseltilebilen Barnes and Noble'ın Nook Color isimli tabletini sipariş ettim.  
İlk düşüncem zaten browser ve e-book reader desteği olan orjinal Android 2.2 altyapısı üstüne kurlmuş olan Nook işletim sistemine tatilden dönene kadar dokunmamaktı. Fakat marketinin inanılmaz fakir olması, (İnanılmaz, olsa olsa 100 uygulama ancak vardır) çok pahalı olması, Android markette 3 olanın burda 13 olması, ve beni beklediğini düşündüğüm Honeycomb'un serin sularında yüzmenin dayanılmaz hafifliği ilk hafta sonunda rootlamama yetti. Rootlamak youtube'de anlatıldığı kadar kolay oldu. İmajı indirdim, microsd'ye bastım. Microsd'yi Nook'a takıp reboot edince, Alis harikalar diyarından çıktı. 
Ben Android sevmedim! İlk olarak işletim sistemi açık kaynak olsa dahi Türkiye'de yaşayan faniler olarak Marketteki paralı uygulamalara ulaşamadığımız için Market Enabler isimli, bir uygulama kurarak "hacking" işine başlamamız gerekiyor. Hacking bu bir başladınız mı, kim tutar sizi? Market çöp dolu. Yok öyle değil diyeni duymadım. Paralısı, bedavası, programların sizin platformunuzda sorunsuz çalışacağının bir garantisi yok. Sürüm, donanım, çözünürlük derken olay karmaşıklaşmaya başlıyor. Bu arada Market ısrar ediyor, senin Nook'unu ben tablet olarak görmüyorum diye. Ama kuzum sana ne? Ben parasını veriyorsam izin ver istediğim yazılımı satın alabileyim. Derken, forumlarda gezinmeyi, uzun uzun denemeleri, rebootları, reinstalları tecrübe eden kullanıcı dayanıklılık ve tabiri caiz ise ustalık kazanıyor. Google'da uygulama ismi boşluk apk yazdığında paralı programların indirip kurabileceği parasız versiyonlarını bulacağını da öğrendi mi değmeyin keyfine. Torrentlerde binlik paketler halinde sunulan programları ve oyunları saymıyorum bile. Derken geceler geceleri kovalıyor. O bunla çalışmaz, bu şunla. Ben hasbelkader bu işlerden az da olsa anlıyorum. Malum temelde yazılım üreterek hayatımı kazanıyorum ki benim iki haftamı aldı kararlı bir sistemi ayağa kaldırmam. Resmen mühendislik yaptım. Hem de kaç noktada. Sürekli debug halindesiniz. Entellektüel eğlence desen, o da değil. Neyse hala hem açılışta hemde kullanırken bir kaç saatte bir exception (nam-ı diğer hata) yerken ve artık bu iş olmayacak derken, zira iPhone/iOS sever bünye kararlı ortama alışkın, Android sever arkadaşların da telefonların da bu hataları aldıklarını ve önemsemediklerini görünce ben de beklentilerimi buna göre ayarladım. Tatilde kullandık, hala kullanıyoruz. Taşınabilirlik had safhada. İnsan hata mesajlarıyla yaşamaya alışınca kullanımı da seviyor. Fakat tablet alacaklara benim nacizane önerim beklentilerini iyi ayarlamaları, alacakları tabletin fabrika ayarlarında üstünce gelecek uygulamaları ve üretici firmanın marketini değerlendirmeleri, Andorid market ve Android hacking'e bel bağlamamaları yönünde olacaktır. Nvidia Tegra altyapısında iki çekirdekli güçlü ekran kartlı çok şahane donanımlar var, fakat onları destekleyen kararlı uygulama platformları hala eksik. Performansı ve kararlılığı sadece üretici firma garanti edebiliyor. Kendiniz "hack" etmeye kalktığınızda binlerce sayfa forum içinde kayboluyorsunuz. Bunlarla uğraşmayıp, "dark side"ı seçmek, paraya kıyıp bir iPad almak, sürece değil sonuca odaklı kullanıcılar için değerlendirilmesi gereken bir seçenek. İş gücümü maliyetlendirsem, ben eminim, iPad'den daha fazla para harcadım. Tek tesellim Android ile tanışmış olmak.