Pazartesi, Mart 26, 2007

Doktoranın motivasyon eğrisi...

Doktoranın motivasyon eğrisinin neresindeyim ben? Tezin tamamını bir saat önce bitirdim. Hocalarıma yolladım. Bundan sonra düzeltmeler, düzeltmeler, düzeltmeler. Biri bana bundan sonrası daha kolay olacak desin. Godot'u bekler gibi bekliyorum ya bitmesini tezin, dur bakalım ne zaman bitecek.
Bu sabah okula gidip tezin çıktısını aldım ki bir de kağıttan okuyup düzelteyim diye. Düzeltmeleri yaparken iki tane de ekleme yaptım. Dedication sayfasına;"To all who spent the best years of their lives on their doctoral studies...", Conclusion'ın son cümlesi olarak da Tolkien'in “There is nothing like looking, if you want to find something. You certainly usually find something, if you look, but it is not always quite the something you were after.” cümlesini ekledim. Sonra da güldüm kendimi. Ne arıyorduk ki doktoraya başlarken :)Yukardaki motivasyon grafiği gibi bir tane de doktora öğrencisinin akıl sağlığı grafiği mi çizsek ne?

Çarşamba, Mart 21, 2007

Sizin şiire ihtiyacınız var mı?

Benim var. Bugün dünya şiir günü. Şiir okulayalım. Şiir okumayı ne kadar sevdiğimiz anımsayalım. Buyrun şiir üzerine bir şiir ile başlayalım bu işe.

Şiire ve fırtınalara çalışıyorum
Hiç öpülmemiş bir kızın yanağına sürterek
Ateşliyorum sözcükleri.

Şiir alevleridir zamanın
Kalabalığıdır yalnızlığın
Canlılar bir yana, ölülere bile çıkışır.

Pazar, Mart 11, 2007

Zen ve yaşama sanatı...

Tüm subdomainlerim geri geldi. Maillerime artık ulaşabiliyorum. Kaybolan dosya yok. Şükür mü etmek lazım, yoksa bu memlekette niye kalite kültrümüz yok diye hayıflanmak mı lazım bilemiyorum. Zen ve Motorsiklet Bakım Sanatı kitabını anımsıyorum, sonra Şamil'in geçenlerde yazdığı yazıyı. İşlerimizi severek yapmazsak, o işleri daha iyi, daha güzel, daha niteliki yapmayı varoluşsal bir problem olarak görmezsek, bunun gerekliliğini yeni nesillere aktarmazsak hatta aksine aslolan emekliliktir reklamları dakka başı televizyonlarımızda boy gösterip durursa nasıl olacak bu işler? Niobeweb'in yaptığı, berberinizin sakalınız kör ustura ile kesip bundan da rahatsız olmaması değil de nedir? Zanaatkar ahlakımız yok mu? Yaptığımız işlere saygımız. Hadi bu işi böyle duygusal, entellektüel kaygılar ile çözemiyoruz, nasıl bir piyasa ekonomisidir bu güzel kardeşim, kötüler iflas felan da etmiyor. Çünkü en sevdiğimiz laf "ehven-i şer". E iyi güzel de bu zihniyet bizi hep şerre mahkum ediyor. Bu kadar kızdığım Niobeweb var ya, Türkiye'nin en büyük beş hosting firmasından biri. Bakınız sıralama burda. 10bin müşteri. Dilekolay. Ufak bir hesap yapalım mı? Bu müşterilerin en az vereni 25 Dolar veriyor, yılda bu şirket en az 250bin Dolar kazanıyor sadece hosting işinde. Varın gerisini siz düşünün. Hah ne diyordum ehven-i şer mi? Tüm seçimlerimiz bu kıvamda tüm. Önümüzde genel seçimler mi vardı? Buyrun buradan yakın. Nasıl olacak bu işler?

Cumartesi, Mart 10, 2007

Niobeweb'de ilerleme var...

Cuma akşamı, baktım subdomain'lerimi de kaybetmişim. Gitmiş benim, babamın, Ezgi'nin web siteleri. Gene bir mail döşendim Niobeweb'e. Hani kaybetmemişsinizdir ya dosyalarımı, gene de kaybettiyseniz bir haber edin diye. Bu gün artık telefon edeyim şu adamlara diye web sitelerine girdiğinde duyuruyu gördüm. E-posta ile bir haber gelmese de web sitelerinde duyuru yapmaları da bir ilerleme. Bakalım dosyalarımı kurtarabilecekler mi?

Ben şairim, komunist şairim...

Mavi Gözlü Dev filmini seyrettim dün. Beklentim birçok insanın filmi beğenmeyeceği yönünde. Niye mi dersiniz? Çünkü zor bir film bu. Türkiye tarihine damgasını vurmuş, Cumhuriyet tarihinin her döneminde sürekli konuşulagelmiş bir karakteri anlatmak. Herkes, kendi algıladığı Nazım'ı anlatmasını isteyecek filmden. Gerek tarihsel olarak, gerek düşünsel olarak çok şey anlatması beklenecek.
Bence nasıl mı olmuş? Bu soruya yanıt vermeden önce filmin, Nazım'ın hayatını değil de Bursa Cezaevindeki dönemini anlattığını belirtmek istiyorum. 38-50 arasında geçiyor film. Yani filmden şairin tüm hayatını anlatmasını beklememek lazım. Bence propaganda düzeyi de çok güzel yakalanmış. Nihayetinde izleyicilerin filmden çıkıp devrim yapmalarını beklemiyoruz. Bu iki tespitten sonra, ben filmi çok beğendiğimi belirtmek istiyorum. Nazım'ın insan olarak karşımda görmekten çok mutlu oldum. Teknik açıdan filmin sarkan hiç bir yeri yoktu. Oyunculuk, görsellik, senaryo, kurgu herbiri yerliyerinde idi. Abartıdan uzak, dönem filmi olarak iyi kotarılmış bir film. Bir yanda İbrahim Balaban, bir yanda Orhan Kemal, bir yanda Nazım, bir yandan ikinci cihan harbi. Bir yanda resim, bir yanda şiirler, öyküler. En çok avluda Kuvayi Milliye'nin Onlar'ından bir parça okuduğu sahneden etkilendim...
onlar ki uyup hainin iğvasina
sancaklarını elden yere düşürürler
ve düşmanı meydanda koyup
kaçarlar evlerine
ve onlar ki bir nice murtada hançer üşürürler
ve yeşil bir ağac gibi gülen
ve merasimsiz ağlayan
ve ana avrat kufreden ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
Kitapta okuduğum şiirleri hep kapakta resmi olan amca yazmıştır ya, nasıl bir hal içinde o sözlerin kağıda düştüğünü görmek mutlu ediyor insanı.

Salı, Mart 06, 2007

Niobeweb'den gelen cevap...

Niobeweb'den biraz önce mailime cevap geldi. Cevap aşağıda, taktir sizin. Benim bu mail üstüne sormak istediğim bir tek soru var. Bir sıkıntı oluştuğunda tüm müşteriler otomatik olarak mail atan bir betik yazmak ne kadar zor? Bu sayede ben de en azından servis sağlayıcımın oluşan sıkıntıdan haberdar olduğunu ve üzerinde çalıştığını bilirdim. Neyse, ders çıkartmak lazım bu gibi durumlarda.

Merhaba Umut Bey,

Dün bir sunucumuzda bir arıza yaşadık, önce hatanın çözümü için çalışsak da sonrasında başarılı olamadık ve sunucuyu tahliye etmek zorunda kaldık.
Bu tür teknik sıkıntılar her zaman karşımıza çıkabilir, bu sıkıntıları bekliyor olsak, zaten gerekli önlemleri almaya çalışırız. Ancak beklemediğimiz ani bir problem karşımıza çıktığında bunun hakkında sizlere açıklamak yerine problemin çözülmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını öncelikli tutmak zorundayız ki, sanıyorum siz de bunu tercih edersiniz.
Netice itibariyle siteniz şu anda çalışmaktadır, yaşanmış olan kesinti için sizden özür dileriz.
Kolay gelsin.

Ali AYEN
Niobeweb

Pazartesi, Mart 05, 2007

Niobeweb ve Servis Sunamama...

İzmir'de konuşlu Niobeweb isimli şirketten iki senedir alan adı ve hosting hizmeti satın alıyorum. Hizmeti satın alıyorum ama hizmet alamıyorum. Bir iki şikayet e-postası attım fakat bir cevap alamadım. Ben de kendi sunucuları üzerinden bir müşterilerinin memnuniyetsizliğini internete sunmanın olara verilebilecek en büyük ceza olduğuna karar verdim. Bundan sonraki tüm mail trafiğimizi burdan yayınlayacağım. Buyrun biraz önce yolladığım e-posta.

Merhabalar,
Ben durakumut@hotmail.c.. kullanıcı adı ile Niobeweb’den iki yıldır alan adı ve hosting hizmetleri almakta olan bir müşterinizim. Bu hizmeti gidip yurt dışında bir irmadan değil sizden almamın nedeni, web hosting işinin memlekette yapılabileceğine olan inancım idi. Ne mi oldu? Bu inancımı yitirmek üzereyim. Efendim, sizin sunduğunuz hizmet süreklilik niteliği taşımıyor. Hizmetinizde kesintiler olabilir, fakat bunlar müşteriye önceden bildirilir. Müşteriye bilgi vermeden yönetim yazılımını değiştirmeniz üzerine de bir şikayet maili atmış idim sizlere, cevap gelmedi. Bundan önce de yönetim arayüzünden sizlere bildirdiğim ticket’lara (istek ve şikayetlere) dönmemenizden şikatçi olmuştum, zira bu ticketlar için geri dönülmeyecekse ben ne için yönetim arayüzünden size şikayet yazıyorum değil mi? Ve hatta hatırlarım, yönetim yazılımını güncellediğinizde benim kurduğum yazılımlar ve size bildirdiğim ticketlar da her nasıl olduysa silinivermişti. Bakın hatırlamaya devam ediyorum. Bir seferinde de index.htm’den index.html’e dönüvermiştiniz de gene sayfalarım çalışmamıştı. Şanseseri arkadaşlarım mail ile bildirmişlerdi sayfalarımın çalışmadığını. Bakalım bu mailime cevap gelecek mi?
Sonuç olarak sizinle yaptığım anlaşma sonucunda önümüzdeki 237 gün daha servis alacağım. Lütfen sunduğunuz hizmetlere biraz olsun özen gösterir misiniz?

Pazar, Mart 04, 2007

Allah tamamına erdirsin...

Cumartesi gecesi, Allahın emri ilen Didem kızımızı Emrah oğlumuza istedik. Yalan olmasın kız tarafı pek nazlanmadı :). Aldık Didem'i Emrah'a. Zafer kazanmış ordunun kurmayları geçtiler fotograf makinasının karşısına. Buyrun zafer anı :)