Toplantılar çok uzun sürdü. Sabah 8:30 akşam 18:30 mesaisi yaptık. Bu arada Rabiş şehrin altını üstüne getirip bizi çok kıskandırdı. Bize ise akşamları ona eklenmek kaldı. Saat 10'dan önce akşam yemeğine oturana iyi gözle bakmayan Katalanlar sayesinde, akşamları uzun yürüyüşler yapma şansımız oldu. Geç bir akşam yemeği sonrasında otele zor ulaştık. Çok güzel bir şehir Barselona. Bizde, insanın hayatını nasıl cehenneme çevirdiğimizi konuştuk sık sık. Şehirde herşey insan içindi. Her kavşaktaki ışıklar, bisiklet yolları, bir yere hızlı gitmenin tek yolu olarak tasarlanmış metrosu, pazarları, meydanları, scooter ve bisikletli insanlar, parklarda koşanlar. Yahu bunların hiç biri yok Ankara'da deyip deyip durduk. Mimari içinde kaybolduk. Bol bol Paela yedik. Velhasılı döndük kendi cennetimize, daha doğrusu cehennemimize, Ankara'ya.
Cumartesi, Ekim 17, 2009
Barselona'nın ardından
Toplantılar çok uzun sürdü. Sabah 8:30 akşam 18:30 mesaisi yaptık. Bu arada Rabiş şehrin altını üstüne getirip bizi çok kıskandırdı. Bize ise akşamları ona eklenmek kaldı. Saat 10'dan önce akşam yemeğine oturana iyi gözle bakmayan Katalanlar sayesinde, akşamları uzun yürüyüşler yapma şansımız oldu. Geç bir akşam yemeği sonrasında otele zor ulaştık. Çok güzel bir şehir Barselona. Bizde, insanın hayatını nasıl cehenneme çevirdiğimizi konuştuk sık sık. Şehirde herşey insan içindi. Her kavşaktaki ışıklar, bisiklet yolları, bir yere hızlı gitmenin tek yolu olarak tasarlanmış metrosu, pazarları, meydanları, scooter ve bisikletli insanlar, parklarda koşanlar. Yahu bunların hiç biri yok Ankara'da deyip deyip durduk. Mimari içinde kaybolduk. Bol bol Paela yedik. Velhasılı döndük kendi cennetimize, daha doğrusu cehennemimize, Ankara'ya.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
bol bol da tapas!
Diydo, Abişim acaba neler yapıo diyerek blog'u açıp yazıyı okuduktan sonra sizi özelliklede Rabişi kıskandı gibi geldi bana ;)
Yorum Gönder