Bir kültür, bir alt kültür veya gruba adanan, adanır hale gelen yapıtlar kült yapılar olarak anılageliyorlar. Yakın dönem Türk sinemasında kült film denince akla gelen ilk isimlerden bir tanesi de Serdar Akar. Gemide filmini kaç defa seyrettiğimi hatırlamıyorum bile. "Bir memleket gibidir gemi" repliği ilk cümledeki grubu yaratıvermişti. Filmi seyredenlerin, veya şöyle söyleyeyim, filmi kült haline getirenlerin filmdeki karakterler ile sosyal veya ekonomik olarak bir kan bağları yoktu. Dünyaları ayrıydı. Aynı Behzat Ç.'de olduğu gibi. Serdar Akar yeni işinde de aynı bağlanmayı yarattı. Bölüm başına iki-üç yüz yorum yazan ekşisözlük yazarlarının halkımızın emniyet mensuplarını en seven grubu olduğunu söylemek kanımca pek doğru olmaz. Okumuş, beyaz yaka, bilişim sektörü çalışanlarının Behzat tesbihi ile dolaşmalarına ne demeli? Geçen gün işyerinde Rabiş'in telefonunu Behzat gibi açınca ortalık yıkıldı. Neden seviliyor bu Behzat Ç.? Nedir işin sırrı Serdar Hocam? Benim bulduğum cevap, Serdar Akar'ın işlerinin en belirgin özelliği güçlü karakter tasarımları ve güçlü replikler. Sevenleri seyrederken, "işte budur abicim" dedikleri anlar buluyorlar. İlkin, dizi son 15 senede Ankara'nın başına gelmiş en iyi şey. Ankaralılar, pardon biz taşralılar, köyümüzde çekilen diziyi zaten ilk elden seviyoruz. Dizinin bir yerinde Behzat Başkomserim "biz egemen sınıfın çıkarlarını korumak için yaratılmışız" diye bir cümle patlatınca akan sular duruyor. Bugün olduğu gibi "seviyorum merkez" diye telsiz anonsu geçilince polis frekanslarından, akan sular duruyor. Bir pazar gecesi daha biterken, ben ve Behzat Ç. sevenler cemaatinin pek saygıdeğer üyesi olan binler, haftaya merkezin ne cevap vereceğini inanılmaz bir sabırsızlıkla bekliyor. İş filmden çıkıp diziye döndüğünde Serdar Akar'ı bu heyecanı sürekli tuttuğu için de kutluyorum.
1 yorum:
Baktım yutub'dan, fena değilmiş hakkaten.
Yorum Gönder