Pazar, Şubat 27, 2011

Beypazarı çıkartması

Fatih dağda ev aldığından beri konuşur dururduk. Fatih bize etraftaki rotalardan bahsettikçe de canımız isterdi. Abi, kesin geleceğiz. Şu zaman geleceğiz, olmadı bu zaman kesin geleceğiz derken Serap işe el atınca bu sabah hep beraber düştük yollara. Ankara'da hava biraz yağışlıydı ama eminim hiç birimiz neyle karşılacağımızı bilmiyorduk. Fatih'in deyimi ile Karaşar ayrımından Karagöle döner dönmez mevsim değişti. Mevsim değilse bile iklim değişti. Kar yürüyüşü hakkında hiç birşey bilmediğimizi farketmemiz 500 metremizi almadı. Birkaçımızda tozluk vardı ki onlar bu basit farkın lüksünü sürdüler. Geri kalan Kar Yürüyüşü 101 dersi talebeleri her dizimize kadar kara battığında botunun içine giren karı temizlemek zorunda kaldı. Hiç birimizde Tschibo'da üç paraya satılan raket biçimli ayakkabının altına takılan ismini dahi bilmediğim malzemeden yoktu. Hal böle olunca her kara gömülene, gömülürken şekilden şekile girene kahkalar ile güldüğümüz bir saatlik kısa ama keyifli bir yürüyüş yaptık. Sonrasında tam ev sahiplerimizin bize sunduğu tarhana çorbası ve gövecin keyfini çıkarıyorduk ki Gökhan bombayı patlattı. Hayatında ilk defa "vasıfsız" yürümüş. Keyif de almış. Vasıfsız yürüme lafına çok güldük. Güzel bir faaliyet olarak akıllarda kalacak. Darısı yenilerine.

Cumartesi, Şubat 26, 2011

Adres değişikliği

En sonunda umut'un günlüğü için bir alan adı aldım. Beş senenin sonunda blog'umun kendine ait bir adresi oldu. Evet taşındık, ama uzak bir yere değil. Hemen yan daireye. Yeni adresimiz www.umutungunlugu.com. Günlüğümün saygıdeğer takipçileri, adres kayıtlarınızı güncelleyebilirsiniz.

Perşembe, Şubat 24, 2011

35. yaş günü hediyem

Crembrule. Evet, 35. yaş günü hediyem, crembrule yapmayı öğreneceğim bir yemek kursu. İnanamıyorum. Tadı hala damağımda. Yemeklerin de evet ama, en çok Rabişimle birlikte Cookart (http://www.cookart.com.tr/) mutfağında geçirdiğimiz üç saatin. İnanılmaz keyifli, çok öğretici, hani nasıl diyorlar, "hands on", hah tam öyle işte. Yapa yapa öğretiyor Cookart'ın sahibi, kendisi ile bugün tanıştığın, hatta ilk tanıştığım "Şef" (burası önemli, hakiki bir şef) Cemre Cerit. Çok şaşırdım, kendisi de öğretirken çok keyif alıyor. Altı kişilik grubumuz ile 3 hafta daha Çarşamba akşamları Kilis Sokakta olacağız. Davet menüsü hazırlayacağız. Grup da çok keyifli. Yemek yapmaktan keyif alan altı kişi bir de şef. Yahu masal gibi. Hala inanasım gelmiyor. Ne süper hediye be! Hatta en bir şahane hediye.

Pazartesi, Şubat 14, 2011

Yeni çağın madencileri

Şimdi silik gölgelerin türküsünü söylüyoruz.
Derin yer altı ocaklarında kazmalar,
Derine, hep derine kazıyoruz.
Nerde çağımızın o altın kalbi
Çağımızın altın kalbini arıyoruz.

Seni düşünüyorum her vurduğum kazmada
Çocuk gözlerinde kirli bir yağmur
Kazdıkça daha derinlere inmek,
Kazdıkça senden biraz daha uzaklaşmak demek.
Eski çağlardan bir yeraltı Tanrısı
Tutup öpüyor yorgun ellerimizden
Çağın uzaklarda vuran kalbini duyuyoruz derinden,derinden
Üzerimizde ağır bir yeryüzü
Gökyüzünden uzakta, çok uzakta
Derine, hep derine kazıyoruz
Nerde çağımızın o altın kalbi
Çağımızın altın kalbini arıyoruz.
Çağ yendi bizi,yorgunuz...

Ergin Sander