Cumartesi, Ekim 04, 2008

Bayram tatilim

Bu yılın Ramazan bayramı etkinlikleri Balıkesir'de başladı. Bol bol geniş aile ile vakit geçirdim. Bol bol Begüm (daha bir aylık, kuzenim Gökay'ın bebeği) sevdim, amcamla ve Turgay ile araba galerilerini gezdik, benim arabamı beş defa satıp, altı defa jipten, Alfa'ya yeni arabalar için pazarlıklar yaptık. Balıkesir'in tüm cep telefoncularını dolaşıp Nokia N78 almayı başaramadık. Utku ile cep telefonuna oyun yazma projemize başladık. Derken, arife günü Eskişehir'e geri dönüp bayramın ilk günü vatani görevimi icra ettikten sonra tatilin ikinci yarısı başladı. Bilge Hollanda'dan geldi, Aslı İstanbul'dan derken 2. günün gecesi uzun sohbetler ile geçti. 3. gün bir baktım, en sevdiğimin doğduğu, büyüdüğü yere, Ayaş'a doğru sürüyorum arabamı. Büyüklerin bayramları kutlanır kutlanmaz avluda yakılmış ocağın başına üşüşüldü. Lokmalar (Ayaş'ta lokmaya "kabartlama" diyorlar bu arada) sıcak sıcak, "pek de tatlı oluyormuş, canım" diye diye mideye indirildi. Dün de cümbür cemaat Beypazarı'na gittik. Ben sabahtan çalıştım dersime. Önce Hıdırlık tepesine çıkılacak, oradan Halk Eğitim Merkezi. Yaşayan Müze, Doğa Evi illa ki ziyaret edilecek. İnözü Vadisi'nde de Dostlar tesisi varmış diye başladım kızlara anlatmaya. Fatih ile Serap da Beypazarı'ndalarmış. Onlar da katılınca bize şahane bir grup olduk. Ne, yukarıdaki fotoğrafta olduğu gibi, Rabia ile geçtik beyaz perdenin arkasına Karagöz-Hacivat oynatmadığımız kaldı, ne de İnözü'nde doğa yürüyüşü yapmadığımız. "Gene gelelim Beypazarı'na çok eğlenceli imiş buralar" deyip akşamın nasıl olduğunu anlamadan döndük Ankara'ya.

1 yorum:

Turgay Durak dedi ki...

valla benim aklım hala alfa da abi...yada gel vazgeç aldan jipten alalım bi tane volvo c30.rabia ablayla ikinize yakışır bak bu araba:)