Pazar, Ağustos 23, 2009

Assassin's Creed

XBox mucizeleri sürüyor. Konsol kardeşim Argün Assassin's Creed'i bitirir bitirmez bana getirdi. Cuma gecesi dünyadan koptum. Dün gece saat biri geçeli epey olmuş, evdeki tüm ışıklar kapalı, haşhaşi kardeşim Altair ile Ortaçağ Ortadoğusu'nda at koştururken, artık bu kadar yeter, yatayım, sabah da oyuna başlamadan bloga not düşeyim dedim. Evet, oyunun ikincisinin çıkmasına iki ay kala ancak oynuyorum oyunu, ama söz ikincisi için bu kadar gecikmeyeceğim. İnanılmaz bir game world tasarlanmış. Hikayesi ise oynayana tarihin içinde Ortadoğu turu attırıyor. Benim gibi oyun yeteneksizinin bile zevkle level'ları geçebileceği kolaylıkta olması ise başka bir artısı. Hazır bu aralar akademik olarak da oyun işi ile ilgilenmeye başlamışken o konuda da iki not düşmek lazım. Ata binme sahneleri dışında oyundaki fiziksel gerçeklik hoşuma gitti. Ata binme işi ise kanımca başlı başına bir problem, insan bir taraftan çok eklemli bir sistem, öte yandan at ona keza. İki sistemin gerçek zamanda "coupled" çözülmesi, 2007 yılında ha bu kadar çözülebilmiş. Bunun yanında "cloth modeling" konusunda yenecek daha çok fırın ekmek var zannımca. Ortalıkta dolaşan dervişlerin elbiseleri kolalı gibi gözüküyor. Bunun yanında "swarm behaviour", "team behaviour" da oyunda denenmiş ama az daha üstünde çalışılsa daha güzel olurmuş dediğim teknolojiler oldu. Netekim biraz önce oyunun ikincisinin videolarını izledim. Geliştiriciler team işinin üzerinde çok durduklarını anlatıyorlardı. Bu jenredeki yeni oyunlar Saboteur ve Assassin's Creed II'yi sabırsızlıkla bekliyoruz.

1 yorum:

Rahmi Lale dedi ki...

Oyun yorumlari nefis. Ben bir turlu isinamadim oyun oynama isine. Xbox'imiz kuzu gibi yatiyor TV altinda.
Eglence, akademik ikilemesi hos da yeni gelin ne diyor bu gec saatlere kadar oyun isine?
;)