Cumartesi, Kasım 17, 2007

Los Angeles'e giderken

Şahane bir heyecanla yola çıkmıştım zaten (Yakında). Havaalanına varınca, check in deskine yaklaştık Fatih ile. Bir yandan da planları gözden geçiriyoruz. Kaçta nerde olacağız felan derken sıra bize geldi. Deskteki görevli bana bakarak buyurun beyfendi biletiniz dedikten sonra Fatih'e "Kusura bakmayın sizi gönderemiyorum, pasaportunuzun süresi bitmiş" dedi. Saat sabahın 4ü. Fatih ile birbirimize bakakaldık. Derken ayrıldık, ben uçağa giderken, Fatih müşteri hizmetlerine doğru ilerleyip, biletini ertesi güne aktarmaya koyuldu. Münih'e kadar kafam bir milyon oldu. Neyi nasıl yapsam, otel, araba, eğitim, harcirah, adresler, of ki ne of, her şey darma dağın oldu. İndim, hemen wireless'ın saatin 8 Avra verdim, başka yakın bir otelde rezervasyon yapsam, arabayı iptal etsem gibi planlar uygulanabilir mi derken, Fatih bana ulaştı ve biletini Cumartesi'ye aldığını, pasaportta da çok bir sıkıntı olmayacağının ortaya çıktığını ve çok büyük bir ihtimalle bir gün gecikme ile Los Angeles'e ulaşacağını bildirdi. Bu rahatlıkla, LA uçağında 9 saat uyudum. Toplam 12 saat olan yolculuğun geri kalanı da ya yemek yiyerek yada yanımdaki Hintli amca ile sohbet ederek geçti. LAX'a ulaştığımda artık Fatih'in kesin geldiğini, oteli arayıp rezervasyon problemlerini hallettiğini öğrendim. Ver elini Alamo Rent a Car. Mid Size olarak 380 USD kiraladığımız araç yok vergi yok benzin derken gene 480'i buldu. Gıkım çıkmadı. Bir sürü Mid Size arasında, herşeyin yoluna girmesi şerefine, en janjanlısı, zenci işi, HHR'ı seçtim. Aldım arabayı çıktım yola daha 10 dakka geçmemişti LA trafiği nedir farkettim. Direk trafiğe saplanmıştım ki süpriz. Araba NO FUEL diye bağırmaya başladı. Ama, ama tam 50 USD aldılar bunlar benden benzin için noluyor be diyip, ilk çıkıştan çıktım. GPS'e eve dön dedim. Fakat trafik bir yandan, yanan benzin lambası öbür taraftan, Alamodaki adamların biz size bunu dolu depo verdik deme ihtimalleri derken gene sinirler biraz gerildi. Tek başına zor bu işler. Tam bir saat sonra Alamo'da derdimi anlatıp, depoyu fulletip yeniden yola çıktım fakat bu sefer artık yorgunluktan ölüyordum. Command Rejection (Komuta itaatsizik). Tam olan bu. GPS Turn left and keep left (Sola dön solda kal) diyor, ben sola dönü anlayıp, gerçekleştirebilsem bile nerde kalmam gerektiğini kesin unutuyordum. Çok zor oldu otele gelmek. Üç dört çıkış kaçırdım. Allahtan GPS yeniden hesaplama yapıp ısrarla sizi istediğiniz yere götürüyor. Otele yerleştim. Gene en şahanesinden, bir yandan acaba güvenli bir yer mi ki burası? derdirtirken, bir yandan da Allah devlet kurumu kadar daş düşürsün başınıza, gene bizi 3. sınıf otellere mahkum ettiniz ülen, diye küfrettiren bir mekan. Açtım. Yakında hangi restoranı önersiniz diye sorunca desk'e, kesin 18'in küçük melez ergenimiz, bir yandan aynada saçlarını düzeltirken, Tai var İtalyan var Meksika var. İtalyanı boşver, ben Tai sevmem, orayı bilmiyorum, sen en iyisi git Meksika ye buyurdu. Taşımıcam ülen bu laptop ile kamerayı diyip, ne olursa olsun diyip, odaya eşyaları attıktan sonra, komuta itaat edip, yürüyerek 50m aşağıdaki Meksika restoranına gittim. Molcasalsa. Bizim mahelle pidecilerinden az hallice. Two Beef Burritos ( İki tane etli lavaş) ve çilek suyu siparişimi alıp odama döndüm. Az önce lavaşlaran biri ile çilek suyumu götürdüm. İkinci lavaşı yersem, midemi elime alabilirim. İhtiyatlı davranmak lazım. Malum daha ilk gün. Şu dakikada yola çıkmak için uyanalı 27 saat 40 dakika oldu. Saat burda 8:40 PM. Az daha uyumamam lazım. Bloga yazacak başka birşey kalmadı. Biraz da televizyon seyredip, sonra uyuyayım. Umarım sabah tertemiz kalkarım.
Devamı gelecek...

4 yorum:

Samil Korkmaz dedi ki...

Halivud'a gidişiniz film gibi olmuş ;) Dizinin devamını heyacanla bekliyoruz.

Ufak bir öneri: İşyeri isminden bahsetmesen iyi olur, başına iş açabilirsin.

Nart Bedin Atalay dedi ki...

Umut hoca,
bu kadar macera ve yorgunluk uzerine, blog yazip visual art calismasi yapmissin.

sapka cikartiyorum,
tebrik ediyorum,
takdir ediyorum..

Umut DURAK dedi ki...

Hocam zaman geçsin diye yaptım.

Umut DURAK dedi ki...

Şamil hallettim hocam. Uykusuzuk. Dikkatli olmak lazım. Saolasın.