En çok filmin sonunu sevdim. Eski karısı ile Pariste nehir kıyısındaki dans sahnesi. Film dünyanın güzel şehirlerine yapılan bir güzelleme gibiydi. New York zaten Woody Allen'ın tapınağı, onu anladık. Bu sefer kafileye Paris ve Venedik'de katılmış. Bol bol Central Park görüntüleri arasında dört mevsim NYC sunuyor Woody Allen. Paris'ten çatı katı görüntüleri, Venedik'in ara sokakları ile tam bir görsel şölen. Gene durmamak gezmek lazım, dünyada görülecek çok güzel yer var duygusunu yaşadım yoğun olarak.
Herkes Seni Sevşyorum Der bir Annie Hall veya Manhattan değil. Öyle bir derdi de olmamış zaten. Film boyunca aşklar, ilişkiler ve hayat hakkında büyük laflar söylenmiyor. Müzikal olmasının verdiği güçle eğlencenin dozu hep yüksek. Evin küçük kızlarından birini oynayan Nattalie Portman'ın (daha o zamanlar 14'ünde) ağlarken bile benim aşkla işim bitti diye şarkı söylemesi insanı pek eğlendirmekte. Merak ettiğim başka bir husus ise nişan yüzüğü alma sahnesinde Edward Norton My Baby Just Cares for Me söylerken, kariyerindeki en matrak sahnesininde oynadığının farkında mıydı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder