Multi Aktivite Doğa Tatili kavramı gibi birşey oldu bu sefer. Yılbaşı ve kurbanın ilk günü aynı gün. Bir de trenle aynı sabah gelmem mi Balıkesir'e. Sabah 4:30'da tren Dursunbey'de iken uyandım. Daha da uyumayayım geldik artık derken, 5:30'da babam ile Sındırgı'ya doğru yoldaydık. Saat 7'de maşınganın (kuzunenin) üzerinde kızarmış ekmekler ile kahvaltı yapıyordum. Dayım yazık berberdir kendisi, sabah 2'ye kadar bayram traşı yapmış millete, sabahın o kör şafağında, o da en az benim kadar sersem, 4-5 saatlik uykusu ile. İlk koyun kesilirken biz daha içerde uyanmaya çalışıyorduk. O arada dışardaki ocak yakıldı, ahali toplandı, yumulduk ciğerin, böbreğin, dalağın üstüne. Üç evin beş çocuğu kapış kapış yemedik mi tadı çıkmıyor kurban bayramının.
Bol yemekli, el öpmeli günün akşamında yeni bir aktivite gene bizi bekliyordu. Yılbaşı. Önce salon süslendi bir güzel, sonra ağırdan başlayan eğlence, vur patlasın çal oynasın bitti. Gecenin sonudan alkollü bünyeler dayımın hazırladığı bıldırcın güveci ve kuzenin yaptığı yaş pastalar ile damıtılıp uyundu. Aynı güne yılın en eğlenceli iki aktivitesi sığar mı? Olmaz ki canım böyle diye başladığımız günü, oluyormuş hakkaten diyerek tamamladık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder