Salı, Ocak 23, 2007

Web2.0, neden blog yazıyoruzun devamı...

Radikal İki'de Fulya Apaydın'ın yazıdığı İmdat yazısı ile başlayan "Blog yazmak iyi birşey midir?" tartışması, geçen hafta gene Radikal İki'de yayımlanan İmdat Değil Yaşasın! başlıklı yazı ile devam etmişti. Geçen haftaki yazıda ilk defa Web 2.o telaffuz edilmiş ve Habermas'a atıfta bulunulmuş ve konu biraz daha akademik bir düzleme çekilmişti. Ama hala karşımızda biz sosyalbilimci olmayan fanilerin anlamasına müsade eden bir yazı vardı. Bu hafta tartışma aynı hızı ile devam ediyor. Radikal İki'de bu hafta yayınlanan yazının adı İnternet ve Proleter Kamusal Alan. Yazı benim anladığım kadarı ile web2.0 olayının yaşasın denecek bir tarafı yoktur demeye çalışıyor fakat içindeki atıflardan ana fikri seçmek oldukça zor. Okuyun, size de hak vereceksiniz bana. Misal ben Oscar Negt, Alexander Klug, Hansen, Fraser isimlerini ilk defa bu yazıda duydum.

4 yorum:

Samil Korkmaz dedi ki...

Valla bu yazı tam da benim daha yeni bloguma eklediğim How to detect bullshit için süper bi örnek oldu. Misal şu cümleye bakar mısınız:

"...Habermas'ın normatif bir kategori olarak kurguladığı kamusal alan kavramı, geç kapitalist toplumda demokratikleşme sürecinde yaşanan sıkıntıların anlaşılmasına ve aşılmasında eleştirel bir yaklaşıma rehberlik ediyor."

Bullshit! Herhalde yazar bullshit generator'den yararlanmış :P

Felsefi olmak için niye bi ton otoritenin ismini vermek gerekiyor? Özgün düşünce eksikliğini gizleme çabası olabilir mi? Bullshit'e yapılabilecek en büyük kötülüğü yapıp yazıyı ciddiye almıyorum ;)

Serendipity dedi ki...

Yazıyı okudum, anlamadım. Durum budur. Büyüyünce bi daa okuycam,ve büyük ihtimalle yine bişey anlamıycam. Bu da Şamil'in bullhit yaklaşımına "synergize granular initiatives" bir eleştiri olacak :) Özetle, anlaşılır laflar edip paylaşabilmek üzerine anlaşılmaz yorumlar yapmak, anlaşılır bir davranış değil.

Adsız dedi ki...

fani bir sosyalbilimci olarak :) yazarın anlatmak istediğini neden bu kadar dolandırdığını çözemedim. sanal ortam yüzyüze ilişkileri kötü etkiliyor demek için habermas'tan girip marx'tan çıkmış. sanırsın frankfurt okulu hakkında akademik makale yazıyo.
bir dost:)

Samil Korkmaz dedi ki...

Gazetedeki yazı How to detect BS-confidence in reduction başlığı altındaki "...jargon and obfuscation hide huge quantities of BS." cümlesine güzel bi örnekti.

Anonim sosyalbilimci kardeşimizin gazeteye yazan vatandaştan çok daha berrak bir zihne sahip olduğunu iddaa ediciim :)