Pazartesi, Nisan 02, 2007

Sanat, zanaat, ustalık ve ozanlık üzerine...

Bilge'nin bir önceki yazıma olan yorumu üzerine benim de aklımda bir soru belirdi. Hakikaten niye "usta" kelimesini kullandım diye. Ha eve,t ben de farkındayım, ilk ben değilim Aşık Veysel'e veya Arif Sağ'a usta diyen. Ama gene de bir anlam çatlaması yaratıyor mu bu atıf, asıl mesele bu. Sonra açtım kutsal bilgi kaynağımız wikipedia'yı okumaya koyuldum. Yok efendim "Craft" (zanaat), "Art" (sanat), "Folk Art" (Halk Sanatları) derken meseleyi çözdüm. En azındann çözüm hakkında bir fikir sahibi oldum. Bakalım sizler ne diyeceksiniz.

Wikipedia der ki; hak sanatları güzel sanatlardan farklı olarak zanaat geleneğini sürdürür. Bu bağlamda halk sanatları, icra ettiği sanat dalında çok az veya hiç bir akademik eğitimi olmayan kişiler tarafından bir bölge veya kültüre özgü oturmuş üretim yöntemlerini kullanarak icra edilirler. Zannedersem biz de bu noktada ozanlara ki ozanları halk sanatçısı saymakta bir sakınca görmüyorum "usta" lakabını uygun görüyoruz. Ne dersiniz?

2 yorum:

Bilge dedi ki...

ama o yazıda el sanatlarından bahsediyo, folk muzikğe hiç girmemiş. yok bence folk müzik crafts dan sayılmaz. usta deriz o başka, onun kurumsal yapısı zanaat yöntemlerine benziyordur, usta-çırak ilişkisi falan. ama bu ozanlığı zanaat tanımına sokmaz bence.

Umut DURAK dedi ki...

Yok ozanlık zanaattır demiyorum, sade halk sanatı olarak işte senin de dediğin gibi kurumsal yapısı zanaat yöntemlerine benziyor. Yani aynı fikirdeyiz.